Selimiye camii silüeti

zekanın estetik yansıması

Üniversitede mimarlıkta okuyan arkadaşlarımın Edirne’ye yaptıkları okul gezileri sonrasında yaptıkları klasik konuşmalarda her zaman bu mekan bir “şaheser” , ya da “mucize” olarak geçerdi.

Türk-İslam tarihinin en ihtişamlı yapısı: Selimiye Camii

Tabii yıllarca yolum ne bir camiiye düştü ne de Edirne’ye. Burada aslında mekanın özelliklerinden ya da hikayesinden bahsetmek gibi bir niyetim yoktu. Ama malum Edirne “uzak” yer, sınırda bir yer. Yol düşmez oraya kolay kolay; bir Afyon, bir Eskişehir değildir orası. O yüzden de biraz anlatmak lazım. Efsaneler malum bilinir az biraz…

Mesela, Koca Sinan “Ustalık eserimdir” dediği bu yapının inşaatına başlamadan önce, inşaatta kullanacağı bütün taş malzemeyi araziye yerleştirmiş. İki yıl süresince tonlarca taş zeminin üzerinde beklemiş. Sonra inşaat hızla ilerlemekte iken Mimar Sinan bir gün ortadan kaybolmuş. Her yeri aramışlar, ama Mimar Sinan’ı kimse bulamamış. Tam 8 yıl sonra Mimar Sinan çıkagelmiş. Tabii Selim kafayı bozmuş sinirden bu süre zarfında, sormuş nerdeydin diye: Sinan kendinden emin, temelin sağlam olması için zaman gerektiğini söylemiş ve eklemiş: “Hesaplarıma göre 8 yıl gerekiyordu”.
Kelleyi kurtarmış haliyle.
Neyse ne diyordum asıl amaç bu değildi. Nitekim Selimiye’nin hikayesi de çok mimari mucizeleri de. Bilmeyen ya da merak eden okusun derim.

Aslında benim ilgimi çeken web sayfası.
Evet, bir camiiye ait bir web sayfası var: selimiyecamii.com (Maalesef bu site artık yok ve alan adı da satılık)
İçerik olarak eksikleri olmasına rağmen bence görsel olarak hoş. Özellikle çok zengin bir fotoğraf galerisi var ki görülmeye değer.
Bir bakın bakalım.

104
PAYLAŞ

Bir cevap ve/veya yorum yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir