kırmızı 501 yazısı 1873-2023

Levi’s 501’in 150. Yılı

35

[ Okuma süresi tahmini 3 dakikadır ]

Aslında bluejean’in de 150. yılı. Bizde kot, kot pantolon olarak kullanıldı yıllarca. Çoğu zaman da bluejean dedik hep, rengi ne olursa olsun. Son yıllarda yeniden “Jean” olarak oturtuldu, sanırım bilinçli olarak. Aslında hepsi denim kumaşlar. Hemen hemen tüm dillerde denim kullanılıyor.

Siz hangisini istiyorsanız öyle isimlendirin. Kot da güzel isim. Bizde neden Kot denmiş, kot’un kısa hikayesini de yazı sonuna ekledim.

Gelelim Levi’s in ikonik 501 modeline.

Levi’s 501

Levi Strauss Almanya’ dan göç etti. 1853’te San Francisco’da bir manifatura şirketi kurdu. Bu süreçte yoğun çalışan insanların önemli bir ihtiyacını farketti: Her koşula dayanıklı giysiler. Levi Strauss ve Jacob Davis denim ve bakır perçin destek ünitelerini birleştirerek, 1873 yılında ilk belden askılı tulumları ürettiler. İlk üretildiğinde ismi “XX Waist Overalls“du. Patenti de Bugünkü adıyla onlara “blue jean” diyoruz. Waist Overalls modeli 1890yılında 501 adını aldı.

İlk modellerde arka cep bir tane. 1901 yılından sonra 2 tane arka ceple üretilmeye başlanmış. Muhtemelen müşterilerin talepleri doğrultusunda şekillenmiş.

Neden 501 sayısı neden seçilmiş bilinmiyor. Bu ürünün LOT sayısı, parti numarası. O zamanlar 201 sayı numarası ile üretilen daha ucuz modeller de varmış. Levi Strauss & Co.’nun fabrikaları ve yönetim merkezi 1906 yılında San Francisco depremi ve yangınlarda yok olur. 1906 kayıtları kayıp olduğu için bu isimlendirmelerin kaynağı belli değilmiş. Kaynak: History of Levis 501

Bizde neden Kot deniyor?

Muhteşem Kot isimli bir tüccar 1950’li yıllarda Fransa’da gördüğü denim “bluejean” kumaşlarını ülkemizde üretmeye başlıyor. 1960 yılında “Kot” adını markalaştırırlar. Böylece bizde yıllarca ve halen kullanılan kot, kot pantolon terimleri yerleşir.

İlk 501‘inizi hatırlıyor musunuz? Ya da ilk Kot‘unuzu?

501’in paçalarının o eğri kesimi ilk giydiğinizde garip gelmiştir. Koyu lacivert renk olan pantolonlar giydikçe, yıkandıkça açılır. Kıçı ve dizleri daha çok yıpranırdı. Yıprandıkça vücudunuza daha iyi otururdu. Ve beyazlardı. Sadece size özel bir şekilde yıpranır ve beyazlardı “bluejean”ininiz, 501’iniz.

Evde 4 tane var hala… kumaşlarının bir çok yerleri lime lime olmuş. Atmıyorum. Saklıyorum. Bedeni artık olmuyor. Küçük. Ama saklıyorum işte. Öyle çok eski değiller, kıymetli olacak kadar. 1990lardan kalmıştır en fazla.

Kelime Sayısı: 424 Yorum yapılmamış

Yazı altı elemanları

Bir şey mi söyleyeceksiniz?

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir